17 yaşında Afganistan’dan Türkiye’ye gelen Ahmet Fazıl yaklaşık 3 yıldır Karakoçan ve Dersim’de çeşitli işlerde çalışıyor. Ahmet Afganistan'da hiç okula gitmemiş ve annesini kaybettikten sonra babası başka biriyle evlenince Türkiye'ye gelmeye karar vermiş. İlk olarak 16 yaşında İran üzerinden Türkiye'ye gelmiş fakat o dönem birkaç kez yakalanarak sınır dışı edilmiş. 17 yaşında kesin olarak Türkiye'ye yerleşen Ahmet şimdi çalışma izni de almış. Daha önce inşaat gibi başka işlerde de çalışmış, fakat bu tür işleri çok sevmediği için daha sonra çocukken Afganistan'da yaptığı çobanlık işine başlamaya karar vermiş. Bir süre Kovancılar'da çobanlık yaptıktan sonra Ovacık'a gelerek burada çobanlık yapmaya başlayan Ahmet, Ovacık'a gelmeden buraları çok merak ettiğini söylüyor. Afganistan'da ayı olmadığı için ilk defa Munzurlarda ayı gördüğünü ve ancak başta korktuğu buradaki yabani hayvanlara da artık alıştığını ifade ediyor. Azığını yanına alarak Munzurlarda kuzu sürüsünü otaran Ahmet, sürüyü yaylaya getirdiği aralarda sürü sahipleriyle birlikte kurde gibi Dersim'in yöresel yemeklerini de yiyor. Ahmet şu ana kadar yanında çalıştığı insanların onu hep kardeşi gibi gördüğünü, kendisinin de öyle hissettiğini söylüyor.
Ahmet Munzur Baba gibi ziyaretleri çok merak ettiğini, yayladan indiğinde orayı da görmek istediğini söylüyor.
Şarkı söylediği için patronu odasında içki aramış
Afgan sazı olan dombra ve biraz da kaval çalan ve şarkı söylemeyi çok seven Ahmet, dertli türküleri sevdiği için Türkiyeli sanatçılardan özellikle Abdullah Papur, Seyfi Doğanay, Kıvırcık Ali ve Ali Nurşani gibi sanatçıları dinlediğini söylüyor. Şarkı söyleme tutkusu yüzünden başına ilginç olaylar da gelen Ahmet, kışın Kovancılar'da çobanlık yaparken akşamları şarkı söylediği için ev sahibinin gelip odasında içki aradığını içki içmediğini söylediğinde ise şaşırdığını söylüyor.
Afganistan’daki Taliban rejiminin şarkı söylemeyi yasakladığını ve bazı şarkıcıları işkence ederek öldürdüğünü duyduğunu belirten Ahmet, Afganistan’da da Türkiye’deki gibi çok ayrımcılık olduğunu ve oraya dönmek istemediğini söylüyor.
Ahmet’in hayali ise Almanya’ya gitmek ve Avrupa ülkelerini gezmek.
