Ferit Demir-Fırat Bulut/Bingöl
Bingöl’ün Kiğı ilçesi Peri vadisi ve çevresinde yürütülmekte olan maden projeleri ile yeni açılmak istenen maden ocaklarına karşı yüzlerce Bingöllü peri vadisinde bir araya gelerek bölgede sürdürülmek istenen maden projelerine karşı tepkilerini dile getirdi. Peri vadisinde toplanan yüzlerce Bingöllü maden projelerinin hayata geçmemesi için direneceklerini ve doğalarının yok edilmesine asla izin vermeyeceklerini dile getirdi.
Peri Vadisi Çevre Platformu tarafından organize edilen çevre eyleminde Bingöl’ün birçok ilçesi ile Tunceli, Elazığ ve çevre illerden bölgeye gelen yüzlerce kişi Peri Vadisi’nin madencilere peşkeş çekilmesine izin verilmeyeceğini söylediler. Kiğı ilçesi Peri Vadisi içinde bulunan Eskikavak köyünde bir araya gelen vatandaşlar maden ocakları ve yeni maden projelerine karşı tepkilerini dile getirdi. Vatandaşların çevre eylemine CHP Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu, HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir, Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, maden ocaklarına karşı mücadele eden köylülerin avukatı çevre aktivisti Av. Barış Yıldırım, TMMBO Çevre Mühendisleri Başkanı Ahmet Karaman da katılarak destek verdiler.
Peri Vadisi'nde faaliyete başlayan ve yeni maden ocaklarının açılması için devam eden sondaj çalışmalarına tepki gösteren Peri Vadisi Çevre Platformu üyeleri Bingöl ve çevre illerden gelen yüzlerce vatandaş ile birlikte Peri Vadisi'nde toplanarak maden ocaklarına karşı tepkilerini dile getirmek için basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında ilk olarak konuşan Peri Vadisi'ndeki madencilik faaliyetlerine karşı köylülerin avukatlığını üstlenen Av. Barış Yıldırım yaptığı konuşmada Kıği bölgesinde Çevre Bakanlığı’nın maden şirketlerine hukuksuz bir şekilde ÇED olumlu raporu verdiğini öne sürerek şunları belirtti: “Bingöl ilinin birçok ilçesi sınırları dâhilinde yürütülmek istenen kurşun, çinko, gümüş ve altın madenciliği projesi için Çevre bakanlığı tarafından Çevre Kanunu 10. maddesi çerçevesinde ÇED olumlu raporu verildi. Bu karar kesinlikle hukuksuzdur derhal iptal edilmesi gerekiyor. Peri Vadisi Önemli bir kuş üreme ve yaşam alanı bu durum bile başlı başına bu projenin yürütülmesinin durdurulması için yeterli bir gerekçe. Türkiye’nin en büyük su toplama havzası Fırat havzasıdır. Fırat havzasının besleyen ana su kaynakları ya Tunceli’de Munzur dağlarında doğar ya da Bingöl dağlarında doğar. Munzur ve Bingöl dağlarından akan tatlı su kaynakları Fırat havzasına akmak için Peri Vadisi'nde buluşur ve akışını buradan devam ettirir. Buralarda yürütülen maden projeleri sebebiyle buradaki su kaynakları neredeyse yok olmak üzere. Yeni Madencilik projeleri ile var olan kurumayan su kaynakları da yok edilerek zehirlenecektir. Biz daha önce de dava açtık elimizde bilirkişi raporları var. Raporlarda bu maden projelerinin yüzey sularına ve yer altı su kaynaklarına dönüşümü olmayan zararlar vereceği belirtiliyor. Bu sebeple ilgili tüm bakanlıkları uyarıyoruz daha önce de uyardık. Erzincan İliç içinde uyarmıştık önceden, Bingöl’de Tunceli’de Erzincan’da Malatya’da bu projeleri bu şekilde vahşice yapmaya devam ederseniz dünyanın en önemli su kaynağını yok edersiniz. Tarımı yok edersiniz temiz su kaynaklarını yok edersiniz”
Basın açıklamasına katılarak bir konuşma yapan Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ise yaptığı konuşmada rant uğruna doğanın yok edilmek istediğini belirterek şunları söyledi: “Son yılarda kapitalist sistemin bütün dünyada yaban hayatının yoğun olduğu tarım alanlarının geniş olduğu bütün doğal alanlar üzerinde bir baskısı başladı. Çünkü hükümetler artık tüketim endeksli politikalar üretiyor. Üretim yapılmıyor. Tüketim endeksli bir politikaya bizim biat etmediğimizin farkına vardılar. Kapitalistlerin çıkardığı yasalar, Yoksulları, ezilenleri, köylüleri işçileri koruyan yasalar değil. Yasalar bir avuç sermaye sahibi için onları korumak için çıkarılıyor. Bu toprakların değerini bu köylerde bu doğada yaşayanlar bilir.1993 yılından başlayarak buralarda köyler boşaltıldı şimdi anlıyoruz ki bu maden projeleri rahat hayata geçsin diye yapılmış. Biz bunları yıllar önce söyledik. Benim çağrım şudur, toprağını koruyan, deresine, suyuna sahip çıkan doğasını koruyan herkese karşı vicdanlı olun bu doğayı yok etmeyin. Biz geçmişte Karadeniz’de yapılan barajlara ya da açılan maden ocaklarına karşı mücadele etseydik belki buraya sıra gelmeyecekti. Biz Türkiye’nin farklı yerlerindeki maden sahalarının açılmasına karşı dursaydık belki bugün buraya sıra gelmeyecekti. Bugün bu eylemlere destek vermeyenler yarın bu maden projeleri kendi topraklarına geldiği zaman gerçeği görecekler sıra onlara da gelecek. Yaylalarımızı, ovalarımıza derelerimize sularımıza ve yaşam alanlarına sahip çıkmamız lazım yoksa hep birlikte kaybedeceğiz”
Peri Vadisi'nde madencilik projelerine karşı yapılan basın açıklamasında Peri Vadisi Çevre Derneği ile birlikte köylülerin Avukatı Barı Yıldırımın Yaptığı açıklamalardan sonra CHP Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu, HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir, Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, TMMBO Çevre Mühendisleri Başkanı Ahmet Karaman da yaptıkları konuşmalar ile maden ocakları projelerinin derhal iptal edilmesini ve Peri Vadisi’nin yok olmaması için bu projelerin tamamen iptal edilmesini isteyerek tepkilerini dile getirdiler.
Yapılan basın açıklamasından sonra maden projelerine karşı bölgeye gelen milletvekilleri ve çevreciler Halk TV mikrofonlarına özel açıklamalarda bulundu. İlk olarak Halk TV’ye açıklamalarda bulunan bölge köylülerin avukatı Barış Yıldırım Çevre Bakanlığının bölgede faaliyetlere başlayan ve yeni maden sahaları için hukuksuz şekilde ÇED olumlu raporu verdiğini belirterek şunları söyledi: “Maalesef Bingöl ili sınırları dâhilinde Kiğı ve Adaklı ilçelerinin birçok yerinde kurşun, gümüş, çinko, Altın ve farklı madenler projeleri için Çevre Bakanlığı ÇED olumlu raporu vermiş. Kesinlikle bertmek iterim bu ÇED olumlu raporu hukuka aykırıdır. Şunu da ifade etmek isterim Peri Vadisinde toplam 9 baraj inşa edildi bunların 6 tanesi HES tipi baraj ve HES’ler bu bölgenin eko sistemini neredeyse yok etti. Şimdi artakalan kısımlarda ise madencilik projeleri yürütülmek isteniyor. Bu proje bir kere Bingöl Malatya, Elâzığ, Tunceli 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planına aykırı. Bu çevre düzeni planda buralar, ekolojik alan, tarım alanı orman alanı, mera alanı olarak tespit edilmiş. Bu nedenle bu alanlarda bu projenin hayata geçirilmesi kesinlikle hukuka aykırı.”
Avukat Yıldırım açıklamasının devamında Peri Vadisi’ndeki maden projelerinin yaban hayatına ve ekolojik sisteme büyük zarar vererek yok edeceğini belirterek şunları konuştu: “Türkiye Cumhuriyeti ülkesi Bern Sözleşmesi’ni imzalamış ve taraf bir ülke. Bern Sözleşmesi Avrupa’nın yaşama ortamları ile yaban hayatını koruma ortamını içeriyor. Bern Sözleşmesi’ne göre korunması gereken koruma altına alınması gereken birçok bitki ve yaban hayvanı türü bu bölgede yaşıyor. Burada başta yaban keçisi, çengel boynuzu dağ keçisi, boz ayı, kurt ve vaşak gibi türler koruma altında ve burada yaşıyor. Bern Sözleşmesi’ne göre buranın korunması gerekiyor ve bu projelerin hayata geçmemesi gerek. Yine burası yoğun fay hatlarının geçtiği bölge burada maden projeleri için yapılacak patlatmalar sismik hareketliğe neden olabilir. Çünkü bölgede Doğu Anadolu ve Kuzey Anadolu fayının birleştiği bölge tamda burası. Bu nedenle bu maden projelerinin kesinlikle iptal edilmesi gerekiyor. Bu maden projeleri hayata geçirildiği takdirde bölgedeki yeraltı ve yüzey suları geri dönüşümü olmayacak şekilde kirlenecek. Yine bölgede insanların tek geçim kaynağı olan tarım ve arıcılık faaliyetleri de bu projeler hayata geçirildiği an tamamen bitmiş olacak.”
Yıldırım açıklamasının devamında bölge halkının çevre mücadelesi için kesin ver kararlı olduğunu belirterek şunları belirtti: “Kesin ve net olarak belirtmem gerekiyor ki burada çok kararlı bir kesim var, bu projeleri istemediklerini belirtiyorlar yaşam alanlarına sahip çıkacaklarını belirtiyorlar. Tarım alanlarının zarar görmesine karşı direneceklerini, temiz sularının kirletilmesine karşı direneceklerini, topraklarını sularını koruyacaklarını burada çok net olarak söylediler.”
Basın açıklamasından sonra Halk TV’ye özel açıklamalarda bulunan CHP Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu yaptığı açıklamada Bingöl Tarihinde bir ilkin gerçekleştiğini halkın çevre için büyük bir birliktelik gösterdiğini belirterek şöyle konuştu; Bugün burada Bingöl tarihinde bir ilk yaşandı. Bingöl halkı Peri Vadisi’nde toplanarak doğa katliamına karşı hayır diyerek sesini yükseltti. Biz Tunceliler de buraya geldik burada doğasına sahip çıkan insanlara destek verdik. Çünkü aynı doğa katliamları bizim bölgemizde de yapılıyor yapılmak isteniyor. Maalesef insanlarımızın doğal yaşam alanları yok edilmek isteniyor su havzaları kurutulmak isteniyor. Burada doğa birilerine peşkeş çekilerek maden çıkarılmak isteniyor. Biz madencilik projelerine karşı direneceğiz. Her zaman söylüyoruz. Yer üstü zenginliklerimiz yer altı zenginliklerinden daha kıymetlidir. Biz bu doğayı gelecek nesillere bırakmak zorundayız. Bunun içinde doğamıza sahip çıkacağız koruyacağız. Biz CHP olarak Tunceli halkı olarak doğasına sahip çıkan herkese sonuna kadar destek vereceğiz onların yanında olacağız. Buradaki bu maden sahalarının kapatılması için bir daha açılmaması için doğamızın yok olmaması için, geleceğimizin yok olmaması için doğal yaşam alanlarımızın yok edilmemesi için gereken mücadele ne ise vereceğiz bu mücadeleyi yapanlarında hep yanında olacağız.”
CHP’li Şaroğlu açıklamasının devamında halkın kararlı bir mücadele içine girdiğini belirterek şunları söyledi: “Bugün buradaki halkın duruşunu mücadelesini gördüm ve kararlı bir mücadele ortaya koyuyorlar. Bu sıcakta bu dağ başına bu kadar kalabalık bir kitlenin gelip doğasına sahip çıkması takdir edilecek bir durum. Ayrıca böyle bir eylem Bingöl’de ilk kez yapılıyor ve çok kararlı bir kitle var ortada. Yani insanlar gelecek nesillere temiz bir doğa bırakmak için mücadele ediyor bu mücadeleyi destekliyoruz. Bugün yaşlı genç herkes var çünkü herkes doğanın yok olacağını biliyor ve doğasına sahip çıkmak için ne gerekiyorsa yapacak. Çok ciddi bir kararlılık var. Bizlerde bu kararlılık karşısında hep halkımızın yanında olacağız destek vereceğiz.”
Peri Vadisi'ndeki çevre eylemine ve madencilik projesinin iptal edilmesi için düzenlenen basın açıklamasına katılan HDP Bingöl milletvekili Erdal Aydemir de Halk TV’ye yaptığı açıklamada Bölge halkının cumhur ittifakına bir çağrısı var doğamızı yok etmeyin bu maden projelerini iptal edin diyor diyerek şunları söyledi: “ Bugün bu bölgede Kiği ilçesi ve çevre bölgelerden gelen bütün köylülerin bütün insanların tek bir talebi var. Özellikle AKP-MHP iktidarına yani Cumhur ittifakına çağrıları şu. Şimdiye kadar Peri vadisi üzerinde onlarca HES ve baraj yapıldı. Doğamızın ekosistemi alt üst oldu. Yerüstü bittikten sonra sıra yeraltına madenlere geldi. Halkımızın tek talebi izin verilen maden sahalarının izinlerinin iptal edilmesi. Bugün buraya gelen yüzlerce bölge insanı bölgede verilen bütün maden ruhsatlarının iptal edilmesi için çağrıda bulunuyor. Cumhur iktidarı, AKP-MHP iktidarı bu halkın taleplerini dikkate alıp bu projeleri iptal etmesi gerekiyor”
HDP’li Aydemir açıklamasında bölge halkının ilk kez bu denli geniş çaplı bir eylem yaptığını belirterek şunları konuştu; “Bingöl’de bu denli geniş katılımlı bir çevre eylemi ilk kez oluyor. İnsanımız yüz yıllardır bu bölgede yaşıyor. Birlikte yaşadığı canlıları ve içinde bulunduğu doğayı korumak istiyor ve yaşamını bu bölgede sürdürmek istiyor. Bu bölgenin ekolojik dengesini buzulmasanı istemiyor. Tüm Türkiye halkı Kiği’de ortaya konulan bu çevre eylemine destek çıkması ve sahiplenmesi gerekiyor. Bu doğa yok olmamalı.”
Halk TV’ye açıklamalarda bulunan Peri Vadisi Çevre Platformu Sözcüsü İbrahim Kudiş ise yaptığı açıklamada maden şirketlerinin düzmece raporlar alarak hukuksuz şekilde CED raporları alarak yürüttükleri maden projelerine karşı halkın tepkisini göstermek için bu dağ başına toplandığını belirterek şöyle konuştu; “ Bugün bu dağ başına, Peri Vadisi’nin etniğe, peri suyunun kenarında bu insanların toplanmasının nedeni burada maden şirketlerinin hukuksuz ve düzmece olarak aldıkları ÇED olumlu raporları ile bu güzel doğayı bu vadilerimizi akarsularımızı, derelerimizi yaşam alanlarımızı, anılarımızı hayallerimizi yok etlerine karşı durmak için geldiler buralara. Bugün bu eyleme katılan insanlar bu bölgelerde yaşıyorlar buralar bizim yaşam alanlarımız gidecek başka bir yerimiz yoktur. Tutunacakları tek yer burasıdır. Yöne halkı diyor ki burası bizim yaşam alanımız gidecek başka yerimiz yok, yaşam alanlarımızı karartmayın burada bizim tarihimiz yatıyor. Hayallerimiz var, geleceğimiz var geleceğimizi yok etmeyin. Bizim tarihimiz burası, bizi köklerimizden koparıp atmayın diyor bu halk. Bizim başka yerlerde yaşama şansımız yok, tek yaşam alanımız burası burayı bize çok görmeyin. Bizim başka yerlerde nefes alma şansımız yok tek nefes alacağımız yer bu coğrafya.”