Boşanma bir sürecin bitimi olduğu kadar, yeni bir yaşam tarzının yeni bir sürecin başlangıcı olduğunu öncelikle kabul etmeliyiz.
Bu konu üzerine yapılan çalışmalar yapanlar
boşanma sürecin 5 döneme ayırmışlar
1. İNKAR DÖNEMİ Evliliğin sonlanmasının nedenleri tam açığa çıkıncaya kadar geçen süreçtir. Bu dönemde evlilik sıkıntılı olarak inişli çıkışlı olarak devam eder.
2. KAYIP VE DEPRESYON DÖNEMİ Evlilikte bir şeyler ciddi bir şekilde ters gidiyor düşüncesi hakimdir. Kişinin sıkıntılarının nedeninin evlilikten kaynaklandığını fark eder. Bu dönemin ortak tepkisi, depresyon, üzüntü, yalnızlık hissi, çevre ile iletişimi kesmektir.
3. KIZGINLIK DÖNEMİ Boşanma artık daha gerçekçi olarak kabul edilebilir bir düşüncedir. Kızgınlık artmıştır
4.YENİ YAŞAM VE YENİ KİMSEYE UYUM SAĞLAMA DÖNEMİ
5. YENİDEN DOĞUŞ DÖNEMİ Artık kabullenme, yeniden kararlar alma, yeni oluşumlara hazırlık, yeni başa çıkma yöntemleri bulma dönemidir. Yeni ilişkilere karşı korku ve endişeler ortadan çıkmaya başlar. Yeni arkadaşlıklar, yeni ilişkiler yaşanır, 2. Evlilik için fırsat doğar.
Hemen hemen bütün boşanmalarda her iki cinste bir duygusal çöküş yaşar. Boşanmaya karar verene kadar uzanan süreçte çoğu kez kadın ve erkek karşılıklı olarak birbirlerini incitirler. Bu süreçte her iki tarafta birbirlerini istenmeyen taraf olarak algılar. Bu nedenle hem kadın hem erkek için boşanmak kişisel özgüvene ve saygıya indirilmiş bir darbedir.
Evlilik süreci ne kadar kötü olursa olsun boşanma gerçekleştikten sonra yaşanan boşluk üstesinden gelinmesi gereken önemli bir sorundur. Bunun yanı sıra çocukları da içine alan yeni bir düzen kurulması zorunluluğu acil olarak çözülmesi geren bir konudur. Boşanma yarım kalmış bir yaşam deneyimidir. Yaşama devam edebilmek için parçaların yeniden bir araya getirilmesi gerekir.
Boşanma sürecinde genelde çaresizlik duyguları, düş kırıklığı yaşanır, öç alma karşılık verme duygusu umutsuzluğa kapılma duygularının yoğun yaşandığı belirtilmektedir.
Boşanan eşleri bekleyen yaşamla ilgili yeni kararlar almaları ve yepyeni bir uyum sürecine girip bunu sağlamalarıdır. Aynı zamanda evlilik ile ilgili yerine gelmeyen gerçekleşmeyen umutları için yas tutma yerine gerçekleri kabul etmelerinin süreci atlatmada önemli olduğu bir gerçektir.
Devamı haftaya...