Şenol BALI- ELBİSTAN
İlçe sakinlerinin dert yandığı bir başka şey ise kimsesizlik ve ilgisizlik. Arama kurtarma faaliyetlerinin geç yapıldığını kaydeden yurttaşların diğer deprem bölgelerinde olduğu gibi sık sık dillendirdiği soru şu: ‘’Yetkililer nerede?’’
Mehmet Ali Per- Depremzede
MİLLETVEKİLLERİ NEREDE? CUMHURBAŞKANI NEREDE?
61 yaşındaki Mehmet Ali Per, aslen Kahramanmaraş’ın Nurhak ilçesinden. Hasta eşi ve çocuklarıyla kaldığı ev depremden ağır hasar almış. Per, Cumhuriyet Mahallesi’nde AFAD tarafından kurulan çadırlarda yaşıyor. ‘’Türkiye’ye geçmiş olsun. Ayakta duramıyorum. 9 kişi gördüm bacakları yok, kimisinin kafası bir yerde. Şu an Elbistan’da 300 ev yıkılmışsa bunlardan 100’üne bakmışlardır. Battal Köprüsü'nden tut Saraykent’e kadar Elbistan yok artık yok. Ben sadece şunu diyorum 650 milletvekilimiz nerede? Sayın Cumhurbaşkanımız nerede?‘’ diyor.
"İKİ DİREK DİKMEYLE ÇADIR MI OLUR? MİLİM KALINLIĞINDA, POŞET GETİRDİĞİNİZ BAŞIMIZA"
Çadırların kalmaya elverişli olmadığını dile getiren Per, yetkilere ‘’Neden bizi görmüyorsunuz’’ diye soruyor.
‘’Karın içinde çadır olur mu?" sorusunu soran Per, ilçede gece saatlerinde -20 dereceye varan soğuk havayı hatırlatıyor: ‘’Konteyner harici bizi kurtarmaz. Karın içerde çadırda olur mu hiç. Bunlar bize el atmıyor. Şu çadırı getirmişler, iki tane ince direkle. Kurtuluş mu bu? Bir poşet getirdiniz poşet. Alın geri çok sunuyorsanız. Alın gömlek yapın, çorap yapın giyin çok sunuyorsanız. ‘’
Per, devlet yetkililerine seslendiği konuşmasını şu sözlerle sürdürüyor: ‘’Süleyman Soylu, içişleri bakanımız bu vatandaşı görmüyor mu?, Koca Elbistan enkaz altında görmüyor mu? Adalet bakanı, sağlık bakanı görmüyor mu, muhakkak görüyor. Bütün partilerin liderleri bir Mehmet Maçoğlu kadar olamadı. Ben buraya gelenin elini öperim. Bu kadar adaletsizlik olmaz. Herkes gücü kadar yardım ediyor. Benim çocuklarım hala enkaz kaldırıyorlar. 9 ceset çıkardık, kolu kanadı başka bir yerde, kiminin ayağı yok. Torbaya koyduk ya torbaya, çuvala... Bir tane kız çocuğu sağ çıkardık, dünyalar benim oldu. Allah'tan korkun, hiç mi vicdanınız sızlamıyor? Hiç mi Allah korkunuz, dininiz imanınız yok. Tüm partilerin genel başkanlarına, milletvekillerine soruyorum. Hiç mi çocukluğunuzu yaşamadınız hiç mi yaşlılığınızı yaşamadınız, vicdanınız yok mu sizin?‘’
"ÇADIRLAR ZEMİN ÜZERİNE KURULMUŞ"
Birleştiklerini, kenetlendiklerini anlatan Per, ‘’Halk olarak yanındakinin bir çaputu varsa üstümüze sarıyoruz." diyerek nasıl dayanışarak ayakta kaltıklarını anlatıyor. Depremden kurtulmalarına rağmen ölme derecesine geldiklerini kaydeden Per, ‘’Gelsinler bizi de kepçeyle alsınlar umurumuzda değil. Bu hale geldik. Çocuğunuz yok mu, hiç mi çocukluğunuzu veya yaşlılığınızı tatmadınız? ‘’ sözleriyle devam ediyor.
Per, şeker ve kemik erimesi hastalığı olan eşinin çadırlarda yapamadığını söylüyor. Kendisinin de hasta olduğu bilgisini veren Per, eşi için lazım olan ilaçları bulamadıklarını sözlerine ekliyor. Per, raporlu ilaçları olmasına rağmen bir hap olsun, bulamadılarını dile getiriyor.