İklim Adaleti Kervanı, Mezopotamya Ekoloji Hareketi'nin rehberliğinde yaklaşık 15 kişilik bir ekiple Mezopotamya Kervanı'nı düzenledi. Dünyanın çeşitli ülkelerinde ve bölgelerinde düzenlenen kervanların gözlemleri raporlaştırılarak BM İklim Değişikliği Konferansı(COP26)'na taşınarak dünyadaki ekoloji mücadelesi deneyimleri ortaklaştırılması ve deneyim aktarımları yapılacak. Üç gün boyunca Diyarbakır, Hasankeyf, Batman, Şırnak ve Silopi'de gözlemlerde bulunan Mezopotamya Kervanı bileşenleri batıda ekolojiyi savunmanın Kürt kentlerine göre çok daha kolay olduğunu vurguladı.Gözlemlerine ilişkin bilgiler veren aktivistler, "Termik santral nedeni ile Silopi'de yaşamak imkansız! Hasankeyf'i görünce yıkım sonrası neler olabileceğinin kanıtı herşeyin" değerlendirmesinde bulundu.
'MUĞLA'DA EYLEMLERİ RAHAT YAPIYORUZ'
İlk olarak Cudi Yürüyüşü'ne katılan aktivistler, Şırnak'taki ağaç kesimini engellemenin önemli olduğunu belirtti. Muğla Datça'dan Muğla Çevre Platformu adına, Mezopotamya Kervanı'na katıldığını aktaran Ayhan Çelik, Türkiye'nin ormanlarının adım adım yok olduğuna dikkat çekti. Muğla'da geçtiğimiz yıl yanan ormanlara ilişkin bilgi veren Çelik, "Türkiye tarihi boyunca yanan ormanlık alanlar bütün halde sadece geçen yıl yandı. Orada iyi bir dayanışma vardı. Fakat burada ormanlar kesiliyor ve buna görece sessiz kalma durumu var. Biz de bizi rahatsız ettiği için burada ormanların kesilmemesi için geldik. Buradaki mücadeleye çok kalabalıktı. Çok farklı katılımlar vardı. Tabi biz Muğla'daki eylemleri batıdaki eylemleri çok rahat yapıyoruz" diyerek Kürt kentlerinde ekolojiyi savunmanın zorluğuna vurgu yaptı.
'İKLİM KRİZİ SADECE FOSİL YAKITLAR İLE İLGİLİ DEĞİL'
Ankara'dan Mezopotamya Kervanı'na katıldığını dile getiren İklim Adaleti'nden Melis Tantan, kentlerdeki gözlerine ilişkin şunları dile getirdi: Bugün buradayız çünkü iki yıldır ormanlar kesiliyor ve ormanlar yanıyor. Ormanların iklim krizi üzerinde etkisi çok büyük. Sadece oksijen solunumu ve karbondioksitleri yok etmesi değil orman tüm yaşamı sağlıyor. İklim üzerinden tek bir yerdeki orman kırımı sadece o bölgeyi etkilemiyor. Aynı şekilde termik santralde tek bir bölgede olsa dahi sadece o bölgeyi etkilemiyor. Tüm dünyanın iklimine olumsuz yönde etkiliyor. İklim krizi sadece fosil yakıtlar ile ilgili değildir. Sadece yenilenebilir enerji meselesi de değildir. Her yerdeki ağaç kesimlerine karşı durmamız gerekiyor.
'KİMLİĞİNDEN SIYRILMIŞ ŞEHİR'
Aktivistlerden Gökhan Şahin, Mezopotamya Kervanı'nın yanı sıra dünyanın birçok ülkesinde ve bölgesinde kervanların yoluna devam ettiğini ve incelemelerde bulunduğunu bilgisini verdi. COP26'ya hazırlıkların bilgisini veren Şahin, tüm kervanların yapılan eko kırımlara ilişkin raporların yanı sıra mücadeleleri ve yaşanan süreçlerin raporlaştırılacağını dile getirdi. Mezopotamya Kervanı boyunca karşılaştığı gözlemleri aktaran Şahin, "Diyarbakır'da Hevsel Bahçeleri ve baraj altında bırakılacak olan Geliye Goderne'yi dolaştık. Geliye Goderne muazzam bir bir doğaya sahip bir alan. Burası sonsuza kadar korunması gereken bir alan ama maalesef ilerleyen zamanlarda baraj altında kalacak. Tarihi Hasankeyf'i görünce barajın yarattığı felekat daha net anlaşılıyor. Lojmanları andıran tek tip evler ve oradaki doğadan ve tarihi yapısından uzak yapılmış. Sokakta bir kedi gördük maalesef dişleri dökülmüştü. Orada bir canlının yaşaması çok zor! Bütün kimliğinden sıyrılmış bir şehir şu an orası. Silopi'de termik santral etkisi çok büyük. O bölge çok sıcak yaşam elverişsiz kılıyor. Tüm bunları gördükçe neyin kaybedileceğini, kaybedildikten sonra ne oluyor ve yıkım sırasında mücadele ederken neler oluyor Mezopotamya Kervanı'nda bunları gözlemledik" diye konuştu.