Metin Yoksu/Batman
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Batman Şubesi Batman Adliyesi önünde bir araya gelerek cezaevlerinde yaşanan ölümlere ilişkin basın açıklaması düzenledi. Adliye binası önünde cüppelerini giyerek bir araya gelen avukatlar adına açıklamayı ÖHD Batman Şubesi Yöneticisi Avukat Şirin Şen gerçekleştirdi. Son sekiz ayda cezaevlerinde 43 tutuklunun hayatını kaybettiğini dile getiren Şen, son olarak Nevzat Çapkın'ın tedavi gördüğü sırada hayatını kaybettiğine dikkat çekti.
'43 tutuklu hayatını kaybetti’
Cezaevlerinde tutukluların sorumluluğun devlette olduğuna vurgulayan Şen, "Hapishanelerden ölümler eksik olmuyor. Tam teşekküllü hastaneler tarafından verilen ‘Hapishanede kalamaz’ raporları olmasına rağmen ağır hasta mahpuslar Adli Tıp Kurumu eliyle cezaevinde tutulmaya devam ediyor. Ağır hasta mahpuslar ya hapishanede ya da infazı durdurulduktan kısa süre sonra hayatını kaybediyor. Son sekiz ayda 43 tutuklu hayatını kaybetti. Bunun en yakın örneğini maalesef dün yaşadık. 30 Ağustos’ta Beşikdüzü Hapishanesi’nde sağlık sorunları nedeniyle infazı durdurulan Nevzat Çapkın tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi." şeklinde konuştu.
‘Hasta mahpuslar serbest bırakılsın’
Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un sağlık sorunlarına da dikkat çeken Şen, "Demans hastalığı teşhisi konulan Kürt siyasetçi ve HDP eski Milletvekili Aysel Tuğluk serbest bırakılmamıştır. Tek başına hayatını devam ettiremeyecek düzeyde hasta olmasına rağmen Adli Tıp Kurumu ‘Cezaevinde kalabilir’ şeklinde rapor vererek bu suça ortak olmuştur. Aysel Tuğluk ve diğer bütün hasta mahpusların derhal serbest bırakılması gerekmektedir" dedi.
'Ölümlerin sorumlusu iktidar’
Tutukluların acil sağlık hizmetine erişemediğini de belirten Şen, "Ağır hasta mahpusların hayatını kaybetmeye çok az süre kala tahliye edilmeleri ulusal ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan yaşam hakkını ihlal etmektedir. Devletin bu konuda pozitif yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir. Hapishanelerde aydınlatılmayan şüpheli ölümler giderek artmaktadır. Şüpheli ölümlerin üstü ‘intihar etti’ denilerek kapatılamaz. Adalet bakanlığı ve adli makamların hapishanelerdeki şüpheli ölümlerin üzerine ciddiyet ve özenle gitmesi gerekmektedir. Birçok hapishanede mahpusların hakaret ve darp ve cebire maruz kaldıkları rapor edilmektedir. Yargı makamlarınca şüpheli ölümlere ilişkin soruşturmaların tamamına yakınında takipsizlik kararı verilmesi tesadüf değildir. Şüpheli ölümlerin azımsanmayacak kadarı ya hapishanelerdeki personelin mahpuslara yaklaşımı sonucu intihara yönlendirme şeklinde ya da doğrudan hapishane personelinin mahpusa fiziki müdahalesi şeklinde kendini göstermektedir. Hapishanelerdeki yaşam koşulları insan onuruna yaraşır düzeye getirilmelidir. Buradan iktidara çağrıda bulunuyoruz: Bütün hasta mahpusları ayrım gözetmeksizin serbest bırakın. Hapishanelerdeki şüpheli ölümlerin bir daha yaşanmaması için gerekli tedbirleri alın. Bilinmelidir ki hasta mahpuslar bırakılmadıkları sürece hapishanelerden gelen her ölümün sorumlusu iktidar yetkilileri olacaktır" çağrısında bulundu.