Köyde sıradan bir günün sadeliği, yapılması gereken işlerin olağan ritmi içerisinde gidip gelirken doğanın da etkisiyle kendinizle içsel bir temas kurarsınız.
Çıplak ağaçlar, çamurlu topraklar, kararmış çürümüş yapraklar, çoktan köyü terk etmiş sesleri kulaklarımızda kalmış kuşlar.
Sadece ruhları öldürülmüyor çocukların ne yazık ki, kendilerini yoksul ve geleceksiz bırakan sistemin farkına varıp siyasallaştıklarında da öldürülüyorlar.
Şehirde hemen hemen her şey geçicidir. Hızlı akar, çabuk tükenir. En sıradan olaysız bir günde bile insanı emeğine ve doğaya yabancılaştıran ‘şey’ler hayatınızı, benliğinizi kuşatır