Gezi Parkı Davası'nda iş insanı Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet hapis, diğer sanıkların da 18’er yıl hapis cezasına çarptırılmasına karşı, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin (TMMOB)’nın başlattığı ‘Adalet Nöbeti devam ediyor. Aralarında siyasi parti temsilcileri ve STK’ların bulunduğu Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, Gezi Davası'nda verilen hapis cezalarına karşı başlatılan Adalet Nöbeti’ne destek verdi. Dersim Emek ve Demokrasi Platformu tarafından Sanat Sokağı’nda yapılan açıklamaya Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Genel Başkanı Emin Koramaz da katıldı.
"BİR ADALET UTANCI"
TMMOB Genel Başkanı Emin Koramaz, Gezi Davası'ndan çıkan kararı "Bir adalet utancı" diye niteledi. Davanın bir hukuk garabeti olduğunu söyleyen Koramaz, “Türkiye’de yargının ne hale geldiğinin, ne denli siyasallaştığının en açık göstergesidir. TMMOB, Anayasa'nın 135. maddesine göre kurulmuş, kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütüdür. TMMOB’un görevi bu ülkenin değerlerine, çevresel varlıklarına, tarihsel, kültürel mirasına sahip çıkmaktır” dedi.
"BİZİM ÜLKEMİZDE HUKUK, AKP İKTİDARINA KALKAN OLMAK İÇİN VAR"
Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay’ın TMMOB’da aldığı görevlere dair hatırlatmalarda bulunan Koramaz, “Bu arkadaşlar Anayasa’nın kendilerine verdiği görev çerçevesinde İstanbul’daki imar planlarına, kent planlarına aykırı bir şekilde yapılan inşaat çalışmalarına karşı çıktıkları için, Anayasa’nın kendilerine verdiği görevi yerlerine getirdikleri için, Anayasa'ya, yargı kararlarına aykırı bir şekilde başlatılan inşaat çalışmalarını yargıya taşıdıkları için cezalandırıldılar. Demokratik bir ülkede görevlerini yapanlar değil yargı kararlarını hiçe sayanlar yargılanır. Demokratik bir ülkede yasaları tanımayanlar yargılanır. Ancak bizim ülkemizde hukuk, AKP iktidarına kalkan olmak için var” diye konuştu.
"TAMAMIYLA POLİTİK BİR DAVA"
Davanın tamamıyla politik bir dava olduğuna vurgu yapan Koramaz, “Bu dava sonunda verilen karar, tamamen bu ülke halkını teslim almak, bu ülke halkını sindirmek, bu ülke halkına gözdağı vermek için verilmiştir. Buradan siyasi iktidara sesleniyorum; yargıyı kendi siyasal amaçlarınız için kullanmaktan vazgeçin! Bu ülkenin hakimlerine ve savcılarına sesleniyorum; verdiğiniz kararı siyasi iktidarın yönlendirmelerine göre değil hukukun evrensel ilkelerine göre verin! Arkadaşlarımızı bir an önce serbest bırakın” şeklinde konuştu.
Açıklamada platform adına konuşan Emek Partisi (EMEP) İl Başkanı Ergin Tekin ise şu ifadelere yer verdi:
“Unutulmaz Gezi’yi Selamlıyoruz, hiçbir hukuk dışı karar Gezi Direnişi'nin meşruiyetini gölgeleyemez. AKP iktidarını geri dönülmezcesine sarsan 2013 Gezi-Haziran Direnişi ve sonrasında iktidarın başvurduğu baskı ve zulüm politikalarının yeni bir örneğine Gezi Davası sürecinde tanık olduk. Milyonlarca insanın yer aldığı, yakın tarihimizin en güzel günlerinin yaşandığı 2013 Gezi Direnişi-Haziran Halk Hareketi'yle ilgili siyasi dava dün tam bir hukuk garabeti ile sonuçlandı. İktidarın isteği doğrultusunda kurgulanan bu hukuk dışı davanın sonucunda, aralarında TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi eski başkanı Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odası’nın Hukuk Müşaviri Can Atalay’ın da bulunduğu arkadaşlarımız mahkûm edildiler ve tutuklandılar. Karar, sadece arkadaşlarımıza yönelik değildir. Bu karar, 2013 Mayıs-Haziran aylarında iktidarı sarsıp korkutan milyonlara yöneliktir; milyonlarca insanın demokratik hak kullanımlarını cezalandırmaya, barışçıl ve demokratik istemleri bastırmaya ve kamu idarelerine yakışmayacak bir şekilde öç almaya, cezalandırmaya yöneliktir.
Fakat bilinmelidir ki hiçbir dava ve hiçbir karar, Haziran Direnişi'nin halk, demokratik kamuoyu ve yasalar nezdindeki meşruiyetini gölgeleyemez ve hiçbir güç bizlerin emekten, halkımızdan, ülkemizden, mesleğimiz ve bilimsel teknik doğrulardan yana duruşumuzu engelleyemez.
Gezi’yi savunuyoruz, milyonları savunuyoruz, o milyonların içinde ve her tarafındayız.
Gezi Direnişi ve mahkum edilen arkadaşlarımız, halkımızın ve tarihimizin yüz akıdır. Onlar milyonları, demokrasiyi, hukuku, yasal hak kullanımını örnek ve onurlu bir şekilde savundular.
Onlar, kendileri gibi, kamu/toplum yararının ayaklar altına alınmasına karşı, kamusal/toplumsal mekanların rant talanına karşı korunması mücadelesi veren milyonlarca insanın aklında ve kalbinde olacaklar. Asılsız suçlamaları uydurup kurgulayanlar, hukuk dışılığa yargı mekanizmalarının içinden dahil olanlar ise, tarihteki sayısız örnekte görüldüğü üzere, ne şimdi ne de gelecekte hiç iyi bir şekilde anılmayacaklar. İktidarın kabusu olan Gezi direnişi üzerinden toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik olan bu siyasi kararı kınıyoruz.
Arkadaşlarımızla her zaman tam bir dayanışma içinde olacağız. Doğru bildiklerimizi söylemeye, halkımızdan, ülkemizden yana kamu/toplum yararını savunma mücadelemize devam edeceğiz”